Translate

12 Şubat 2011 Cumartesi

Gerçek Güzellik İçten Gelir: EcoBoost

Size daha önce de bahsettiğim gibi, Yeni Ford Focus'un lansmanı yaklaşıyor. Son bilgilere göre, Mayıs 2011'de yapılacak bu ticari lansman sonrasında, Haziran içerisinde Focus için siparişler alınarak teslimatlara başlanması planlanıyor.
Ford, merakla beklenen bu lansman öncesinde ise, 9-10 Şubat 2011 tarihleri arasında Antalya'da gerçekleştirilen bir basın toplantısı ile, geçen senenin sonunda C-Max modellerinde satışa sunmuş olduğu EcoBoost motorunu yenilenen Mondeo modelinde de tüketicilerin beğenisine sundu.

Çeşitli medya ve basın kuruluşlarından 70 kişiye yakın bir grubun katılımıyla gerçekleştirilen lansmanda, Türkiye'de de yeni yeni önem kazanmaya başlayan, İnternet basını ve blog yazarları olarak, bizler de davetli idik. Fikrimühim topluluğu dahilinde katıldığım bu organizasyonu sizler için değerlendirmeye ve önemli gördüğüm noktalara dikkat çekmeye çalışacağım.

Setur ve Mese organizasyonunda, İstanbul Atatürk Havaalanı'ndan yola çıkarak, Antalya Beldibi Rixos Sungate Otel'de başlayan gecede, tüm ekip ile beraber 7Mehmet'te yenilen akşam yemeğinde, ertesi gün yaşayacaklarımızın ilk sinyallerini almaya başlamıştık. Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, Pazarlama, Satış ve Satış Sonrasından Sorumlu Gn. Md. Yardımcısı Aykut Özüner ve Pazarlama Müdürü Tibet Soysal'ın katılımı ve keyifli sohbetlerimiz sırasında, firmanın gelecek stratejileri hakkında da önemli ipuçlarını öğrenme şansımız oldu. Halkla İlişkiler ve Reklam Yöneticisi Gonca Sofuoğlu Temiz ve diğer Ford Otosan ekibi ise, gece boyunca arı gibi, kalabalık davetli topluluğu arasında, masa masa dolaşarak, bu önemli etkinliğin detayları hakkında bilgi verdiler.
7Mehmet restorandaki akşam yemeği

Uzun bir gecenin ardından, restoranı kapatarak otelimize geçtik ve heyecanlı geçmesini beklediğimiz bir sonraki gün için hazırlıklarımızı tamamlamak üzere dinlenmeye çekildik.

Kemer'deki trafiğe kapalı test alanında,  araçlarla sıcak buluşma öncesinde ise, Ford Otosan yönetimi bizleri daha da heyecanlandırmak ve gerekli tüm bilgilerle donatmak için kapsamlı bir basın toplantısı düzenlediler. Otosan Genel Müdür Baş Yardımcısı Ted Cannis'in de katıldığı toplantıda, Ford 'un global stratejilerinin Türkiye pazarına getireceği yansımalar ve "One Ford" mottosunun detaylarını öğrenme fırsatımız oldu. Geçtiğimiz seneyi 55 212 adet binek satışı ile kapatan Ford, pazarda 2. duruma gelmişti ancak bu rakamlarda, önceki senelerde %65 'ler civarında olan filo satışlarının, tam tersine %65 perakendeye kaymış olması, çok önemli bir farklılık olarak göze çarpıyor. Ancak, bizzat Genel Müdür Nuri Otay'a yönlendirdiğim soruya verdiği cevaptan aldığım izlenime göre, filo satışları Ford için çok önem verilen bir kanal olma özelliğini koruyor ve bu konudaki geliştirmelere de devam edilecek.

22 yıldır Ford 'un Dünya'daki değişik organizasyonlarında üst düzey yöneticilikler yapmış olan, bu kadar yoğun tempoda ve uzun süredir aynı firmada çalışmasına rağmen, sanki daha bugün işe başlamanın heyecanını yansıtan, 44 yaşında olduğunu duyduğumuzda küçük dilimizi yutmamıza sebep olan (en fazla 28 gösteriyor), 3 kuşak Detroit'li gerçek bir otomobil bağımlısı ve kriket meraklısı Ted Cannis ise, Ford olarak global pazarda artık düşük hacimde yüksek güç üretirken, daha az yakıt tüketen motorların geliştirilmesi (Gelişmiş Benzinli Motorlar) stratejisini güttüklerini ve bunun sonucunda, EcoBoost motorunu, ürün gamında giderek genişleyen bir şekilde, tüm modellerde sunmaya başlayacaklarını öğreniyoruz. Basın toplantısı sonunda, Ted Cannis'in daveti ile, ayrı bir bölümde yapılan blogger toplantısında ise, artık Ford olarak İnternet kanalına verdikleri önemi arttırmak isteğinde olduklarını ve bunun en önemli destekçisinin de kendisi olduğunu öğreniyoruz:

"Şu ana kadar, tüm Dünya'da, değişik coğrafyalarda, yerel koşullara göre ve diğer bölgelerden bağımsız üretim ve satış politikaları izleyen bir Ford markası vardı. Artık, hepsini bir araya getiren One Ford, One team, One plan ve One goal (Tek Ford, Tek ekip, Tek plan ve Tek hedef) stratejimiz var. Tam bir senedir, lansmanlarda ve basın organizasyonlarında, gelişen iletişim dünyasında artık değerini daha iyi anlamamız gereken, bağımsız blog yazarlarına gereken önemi ve desteği vermemiz gerektiği konusunda arkadaşlarıma baskı yapıyorum. Bugün sizleri burada görebilmek, bundan sonraki ilişkilerimizin çok önemli bir başlangıcı olacak. Mayıs ayındaki Focus lansmanı ile devam edecek bundan sonraki tüm etkinliklerimizde, İnternet basınının ağırlığını giderek arttırmak kararlılığı içerisinde olacağız."

Evet, açıkçası bu yaklaşım, şu ana dek görmeye alışkın olmadığımız, yepyeni bir bakış açısı. Tamamen kullanıcı görüşlerini ve sürüş izlenimlerini yansıtan, bağımsız ve etki altında kalmaya tahammülü olmayan blog yazarları olarak en büyük sorunumuz, gerçek ve tutarlı materyallere ulaşmak değil miydi şu ana dek? Bırakın yol testlerinde kullanacağımız araçları talep edebilmek, firmalar, neredeyse, bizlere ve yazdıklarımıza karşı içten bir alınganlık ve karşı gelme ruh hali içinde değil mi? Yeni çıkan bir aracın orjinal basın fotoğrafları, test videoları ve diğer tüm teknik verilerini talep etmemiz bile, firmalar tarafından bir reaksiyon ile karşılanmakta şu an için. Tahminim, Ford, bu kutlanması gereken atılımı ile, inanıyorum ki, hakettiğinden fazla bir olumlu tepki alacaktır. Bu arada, tüketici ihtiyaçlarına cevap vermekte zorlanan ford.com.tr İnternet sayfasının da, güncellenmiş tasarımıyla, 7 Nisan'da lanse edilerek erişime açılacağı ipucunu da alıyoruz kulislerde konuşulanlardan.

Mayıs ayında tamamen yenilenerek piyasaya sürülmesi planlanan Ford Focus modeli de bu motor seçeneğine sahip olacak. Fiesta ise, şu an için bu planın dışında kalacak gibi görünüyor ve en azından 2011 içinde bunun olmayacağını Nuri Otay en resmi ağızdan bizlere açıklamış bulunuyor. Uzun vadede ise, 2013 yılına kadar, tüm dünyada 3 milyon adet/yıl EcoBoost motor üretimi ve tüm Ford gamının %90'ında bu motor seçeneğinin olması planlanıyor. Bu, açıkçası, Ford için son derece radikal ve dizel motorların dominasyonuna karşı, benzinli motorların meydan okuması olarak adlandırılabilecek bir atılım gibi görünüyor.



 
Tibet Soysal'ın sunumundan, EcoBoost motorunun nasıl daha az yakıt tüketimi sağladığını biraz daha iyi anlıyoruz. Buna göre 200 bar yüksek basınçla püskürtülen yakıt ve ortalama damlacık boyutunun 0.02 mm'den bile daha küçük olması, %20'ye varan bir yakıt tüketimini de beraberinde getiriyor. Bu aynı zamanda %20'lik bir CO2 emisyonu azalması anlamına da geliyor elbette.
1.6 litre Ford EcoBoost motoru hafif, bütünüyle alüminyumdan bir tasarıma sahip ve üç önemli teknolojiyi içeriyor:
  • Merkezi olarak yerleştirilmiş yüksek basınçlı direkt yakıt enjeksiyon sistemi
  • Düşük atalete sahip turboşarj ünitesi
  • Çift bağımsız değişken kam mili zamanlaması
Ford Otosan Gn. Md. Nuri Otay
EcoBoost, 160-180 ve 240 (Powershift) motor seçenekleri ile, 6 ileri vitesli şanzıman, yüksek tork değerleri ve oldukça düşük yakıt tüketimlerini, "otomotiv piyasasında yeni bir çağın habercisi" olarak bizlere sunuyor.
En çok merak edilen konulardan fiyatlandırmada ise, Mondeo 1.6L EcoBoost için, 55 bin 610 TL’den başlayan, 5 koltuklu C-MAX 1.6L EcoBoost için 52 bin 275 TL’den başlayan fiyat belirlenirken, 7 koltuklu Grand C-MAX 1.6L Ecoboost, 56 bin 375 TL’den başlayan satış fiyatı hedeflenmiş.


Ford Otosan Pazarlama, Satış ve Satış
Sonrasından Sorumlu Gn. Md. Yrd.
Aykut Özüner

Ford Otosan Pazarlama Müdürü
Tibet Soysal
Rixos Lobideki Ford Masası

Ford Otosan Gn. Md. Baş Yrd.
Ted Cannis









Basın toplantısı ve soru cevap kısmı ve Onno Usta'nın da öğretici ve önemli sorularının ardından, artık test alanındayız. Ford ekibi, bizler için son derece etkileyici bir test seti ve program hazırlamışlardı. Kemer'deki trafiğe kapalı test alanında, yaklaşık 35 adet Yeni Mondeo ve Yeni C-Max bizleri bekliyordu. Önce yaka kartlarımızdaki numaralara göre 2 gruba ayrıldık ve benim de içerisinde bulunduğum grup, yanyana dizili sıfır km araçlar arasından istediği birine binerek, 27 km lik yol testi için son direktifleri aldık. Ben öncelikle beyaz bir C-max aldım, keza, Yeni Mondeo 'yu, parkura iyice alıştıktan sonra test etmek niyetindeydim.

Test alanı ve araçlar



Test aracı içerisindeki yol parkur kartları

 

C-Max yüksek platform yapısını, bu motor ve yenilenen şase ile tam bir yol canavarına ve denge ustasına çevirmiş. 180 PSI'lık EcoBoost motoru ve, Ford ürün gamında şu anda sadece C-Max'te yer alan, Dinamik Tork Kontrolü (DTC) sayesinde, hızlı ve kontrolsüz girilen keskin virajlarda dahi, aracın yol dışına çıkması, tabiri uygun olursa, otomatik pilot yönetimindeymişçesine, imkansız hale getirilmiş. Mondeo ise bu sisteme ilerleyen aylarda kavuşacağı için, bir süre daha beklemek gerekecek. Sonuç olarak, Mondeo için, özellikle bir performans canavarı beklentisi içerisinde olanlar, 160 PSI yerine 180 ve 240 PSI seçeneklerini değerlendirmeli. Küçük (!) motor, kullanıcıyı, ister istemez bir yakıt tasarrufuna yönlendiren, gaza bastığınız anda hemen ivmelenerek yolları aşmak üzerine değil de, motorun, araç ağırlığı ve yol koşullarına göre optimum dengesini yakalayarak, en ekonomik şekilde, mümkün olan en yüksek performansı almanıza olanak sağlamak stratejisi üzerine konumlandırıldığını görebiliyoruz. Ancak, eğer sadece fiyat tablolarında yazan PSI değerleri ve ürün broşürlerine bakarak araba alıyorsanız ve 160 PSI size farklı hisler uyandırdı ise, bu yazdıklarımı bir kez daha okuyarak kararınızı vermenizde fayda var.

Yeni EcoBoost makinanın ötesinde, C-Max için, artık bir MPV havasından sıyrılarak, 180 PSI motorunun ve DTC'nin de yardımı ile nasıl tam bir yol canavarına döndüğünü, 27 km 'lik kısa yol testi ile hissediyoruz. En yakın zamanda, C-Max 180 PSI ve Mondeo Powershift 240 PSI ile yapacağımız sürüş izlenimi test sonuçlarını da ayrı birer makale olarak buradan paylaşmak niyetindeyim. Tabii, Ford Otosan'ın bu amaçla araçları nasıl bir takvim dahilinde sağlayacağı da bu süreci etkileyecek. Mayıs'ta lanse edilmesini beklediğimiz Yeni Ford Focus ise, açıkçası beni şimdiden heyecanlandırıyor.

   



Parkur sonunda, Botanik alabalık çiftliğinde verilen molada tatlı bir tesadüf ile, TRT Gezelim-Görelim ekibi ve sevgili Nuray Yılmaz'ı karşımızda buluyoruz. Tabii o da, doğanın bu bakir köşesinde, alabalıklarla ve temiz, yeşil doğa ile ilgili bir haber yapmak amacıyla bulunduğu için, önce şaşırıyor elbette karşısında 35 tane arabayı görünce. Ama sonra, EcoBoost ile ön teknik bilgileri alınca, bizleri selamlamayı ihmal etmiyor.


Sunum ve toplantı çadırı

Test ettiğim Yeni Mondeo; No:1


Geyik testinde Mondeo'ya acımadım
Yeni C-Max EcoBoost 180 PSI


Nuray Yılmaz


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder